23 Haziran 2013 Pazar

Foursquare'i Sevmiyormusun .... !! Hell Is Other People: Antisosyaller İçin Foursquare...........

Sosyal medyadan nefret edenler için yeni bir anti-sosyal medya platformu yayınlandı: Hell Is Other People. Foursquare hesabına erişerek  kişinin arkadaşlarının yer bildirimi yaptığı noktaları tarayan ve böylelikle onlarla karşılaşma şansını azaltan anti-sosyal ağ, sosyalleşmek istemeyen internet kullanıcılarına yeni bir deneyim sunmayı planlıyor.
Hell Is Other People, direkt olarak Foursquare hesabınıza bağlı olarak çalışıyor. Arkadaşlarınızın yer bildirimi yaptığı son 20 noktayı harita üzerinde görebiliyorsunuz. Yeşille gösterilen yerler “güvenli bölgeler” olarak haritada yerini alıyor. Diğer bir deyişle yeşil yerlere giderseniz tanıdık kimseyle karşılaşma şansınız epey düşük. Haritadaki turuncu noktalara tıklayınca da kimin, ne zaman, nerede yer bildirimi yaptığını görebiliyorsunuz. Böylelikle kimseyle karşılaşmamak için eve kapanmanıza gerek kalmıyor.
Hell-is-Other-People
Foursquare, kullanıcılarına arkadaşlarının sıklıkla ziyaret ettiği yerlerden öneriler sunarak yeni yerler keşfetmesini sağlarken, Hell Is Other People tam tersini yapıyor. Uygulama kullanıcıları tanıdıklarıyla karşılaşmamak adına daha önce kaşfetmedikleri yerlere de böylelikle gidip hoşuna gidebilecek mekanları da öğrenmiş olabiliyor. Huffington Post‘a konuşan sosyal ağın kurucusu Scott Garner, Hell Is Other People’ın bu özelliğini sosyal öneri hizmetlerinin bir homojen etkisi olarak tanımlıyor. Foursquare “Buraya gitmelisin, çünkü arkadaşların çok sevdi,” derken Hell Is Other People “Kimse burayı sevmedi, sosyal çevrenden uzaklaşmak için burayı tercih etmelisin,” diyor.
Garner uygulamaya Facebook üzerindeki yer bildirimlerini ve yer bilgisi olan tweetleri de entegre edeceğini söylüyor. Çok yeni bir uygulama olan Hell Is Other People’ı şu an için 600 kişi indirmiş. Uygulamanın kullanılışını aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz:
Foursquare, Facebook, Twitter gibi sosyal medya devleri kullanıcılarını arkadaşlarıyla buluşturmak ve sosyal olmalarını sağlamak için uğraşırken Hell Is Other People tam tersini yapmaya çalışıyor. Gittikçe artan sosyal ağların bir parodisi ve eleştirisi olarak düşünülebilecek olan bu ilginç uygulamanın ilerideki günlerde adını daha çok duyacağız gibi gözüküyor.

21 Haziran 2013 Cuma

Apple iOS 7 İçin LinkedIn Entegrasyonunu Test Ediyor......

Apple‘ın WWDC 2013′te tanıttığı yenilikler arasında en dikkat çekeni kuşkusuz yeni işletim sistemi iOS 7 oldu. 2007′den beri en büyük değişimi geçiren iOS, tamamen yenilenen tasarımı ve sade, saydam arayüzü ile dikkat çekerken eklenen yeni özellikleri ile de iOS kullanıcılarına yeni bir mobil deneyim yaşatmayı vaat ediyor. WWDC 2013′te bahsedilmeyen ama iOS 7 ile ilgili konuşulan diğer bir yenilik ise işletim sistemine LinkedIn entegrasyonunun dahil edilecek olması.
WWDC 2013′te Tim Cook tarafından tanıtılan iOS 7′nin tüm yeniliklerini detaylı olarak incelemiştik. Aradan zaman geçtikçe konferansta bahsedilmeyen ama iOS 7 ile ilk defa hayatımıza girecek olan diğer küçük değişiklikler de yavaş yavaş gün yüzüne çıkıyor. 9 to 5 Mac‘in haberine göre, Apple şu sıralar iOS 7′ye LinkedIn uygulamasını entegre etmek için testler yapıyor.
iOS 7′nin yayınlanan ilk beta sürümündeki kod referanslarından böyle bir hazırlık olduğunun anlaşıldığını öne süren habere göre, sürümdeki referanslar iOS, Facebook ve Twitter ile nasıl entegre oluyorsa LinkedIn için de benzer kodların sisteme yerleştirildiğini gösteriyor. Referanslar ayrıca kullanıcıların web bağlantıları gibi içerikleri iOS uygulamalarını kullanarak LinkedIn üzerinden paylaşabileceğini de ortaya koyuyor.
linkedin_ios7
iOS 7 ile Facebook ve Twitter dışında Vimeo ve Flickr’da sisteme entegre edilen uygulamalar arasına girmişti. CNET‘in verdiği bilgiye göre özellikle Twitter’ın iOS 7 ile tam bir entegrasyona kavuşması bekleniyor. Diğer bir deyişle Twitter yalnızca paylaşılan bağlantılar, aramalar ve Siri sorgularında yer almakla kalmayacak, aynı zamanda Apple’ın yeni özelliği iTunes Radio aracılığıyla Twitter’da trending olan şarkılar da dinlenebilecek. Facebook ise iOS 7′ye henüz tam entegre edilmemiş durumda. Eğer iOS 7′nin beta sürümünde yer alan kodlar doğru noktayı işaret ediyorsa LinkedIn de Twitter gibi iOS 7 ile tam entegre olmuş şekilde çalışacak.
Kodlar her ne kadar tam bir LinkedIn entegrasyonunu işaret etse de bunun sadece test amacıyla da yapılmış olabileceği akıllara gelen diğer bir ihtimal. İlk olarak iOS 4′te Facebook entegrasyonunu deneyen Apple, Facebook ile anlaşamayınca bu entegrasyonu ancak iOS 6 güncellemesi ile yayınlayabilmişti. LinkedIn de bu açıdan Facebook ile aynı kaderi paylaşabilir. Ama bir yandan da Maverick OS X için Apple ile LinkedIn’in el sıkıştığı düşünülürse mobil için de bir anlaşmaya gidilmiş olması ihtimali gittikçe kuvvetleniyor.
Apple konuyla ilgili açıklama yapmazken LinkedIn’in iOS 7 kaderini ancak iOS 7′nin orijinal sürümü yayınlanınca öğrenebileceğiz. Şu an beta sürümü yayında olan iOS 7′nin bu sonbaharda yayınlanması beklenirken Apple tam bir tarih vermiyor. LinkedIn entegrasyonu iddiaları gerçek olursa iOS, Android’e bir gol daha atmış olacak.

Google+ Tahmin Edilemeyen Yükselişi...!!!

Henüz iki yıldır aktif olan Google+, sosyal ağlar içinde hızla büyümeye devam ediyor. SearchMetrics’in araştırmasına göre Google’ın sosyal ağı, önümüzdeki yıllar içinde diğer rakiplerini zorlamakla kalmayacak, aynı zamanda 2016 itibariyle paylaşımlarda Facebook‘u geride bırakacak.
Geçtiğimiz günlerde yayınladığımız BlinkX araştırmasında Amerikalı sosyal medya kullanıcıları arasında yapılan anketlere göre Google ‘ın Twitter’dan daha fazla kullanıldığı ve daha popüler olduğu sonucunu sizinle paylaşmıştık. Facebook ise bu listede ilk sıradaydı. Ancak SearchMetrics‘in son araştırmasının sonuçları bu sıralamanın uzun süre bu şekilde kalmayacağı yönünde. Zira araştırmaya göre 2016 ortalarında Google+ üzerinden yapılan paylaşımlar Facebook’u sollayacak.
Marketing Land‘de yer alan habere göre Facebook ve Google+ üzerinden yapılan paylaşımların 6 aylık bir karşılaştırmasını yapan araştırma şirketi, Facebook’un paylaşım oranları aylık %10 düzeyinde artarken, Google+’ınkilerin %19 oranında arttığı sonucuna vardı. Ayrıca Ocak 2012 – Nisan 2013 arasındaki sosyal paylaşımları inceleyen araştırmada, Google+’ın bu süre içinde %788 oranında büyüme kaydederken Facebook’un paylaşım oran artışının ise %202 olduğu saptandı.
Google+-Facebook
Grafikten de anlaşılacağı üzere Google+’ın sosyal paylaşım oranı fazla olsa da rakam bazında Facebook paylaşımlarının daha fazla olduğu gerçeğini atlamamak gerekiyor. Şu anki Facebook paylaşım sayısı 29 milyarken, Google+ 2 milyar civarında kalıyor. Ancak eğer Google+ üzerinden yapılan paylaşımların sayısı bu hızla artmaya devam ederse Facebook’u 3 sene içinde geçmiş olacak. Sonuçlara göre Şubat 2016′da Facebook ve Google+ paylaşımları eşitlenecek. Ancak Mayıs 2016′da Google+, Facebook’u geçip zirveye yerleşecek.
searchmetrics
Arama motoru devi Google her alanda büyürken Google+’ın da bu büyümeden etkilenmemesi imkansızdı. İstatistiklerin de gösterdiği gibi Google+ eğer bu hızla büyümeye devam ederse sosyal ağlar arasındaki rekabeti kendi lehine çevirerek zirveye yerleşecek. Ancak bu süre içinde yeni sosyal ağların eklenmesi, mevcut sosyal ağların kullanıcılarını memnun edecek ve yeni kullanıcıları cezbedecek değişikliklere gitmesi olasılığını göz önünde bulundurmak ve sürprizlere de hazırlıklı olmak gerekiyor.

Instagram mı ?? Vine mı ??: Hangisi Daha İyi?

Twitter‘da olduğu gibi 6 saniyelik video özelliğiyle ezber bozan ve kısa sürede popüler uygulamalar arasına giren Vine, artık sıkı bir rakibe sahip. Her ne kadar fikir ve özellik bakımından Vine benzeri olsa da dün gerçekleştirilen tanıtım etkinliğiyle birlikte artık Instagram‘da 15 saniyelik videolar çekilebilecek.
Bir yanda kısa bir süre içinde 13 milyon kullanıcıya ulaşan ve Twitter kullanıcılarının paylaşım alışkanlarını değiştirmesinin yanı sıra markaların da kampanyaların kullanmaya başladığı Vine, diğer yanda son yıllarda fotoğraf paylaşımı denince ilk akla gelen uygulama olan  ve 130 milyon kullanıcıya sahip popülaritesinin zirvesindeki Instagram. Peki benzer video özellikleriyle karşı karşıya getirilen bu iki uygulamadan hangisi daha iyi?

Çekim Süresi

Vine’ın kullanıcılara sunduğu 6 saniyelik video çekim süresi, benzer bir kısıtlamayı uygulayarak popüler olan Twitter’ın ilgisini çeken ana unsurlardan biriydi. Uygulama bu anlamda oldukça basit arayüzü ve kullanıcıları video çekmeye yönlendiren yapısıyla kısa sürede dikkat çekti.
Instagram ise bu süreyi 15 saniyeye çıkarmış. Bakıldığında bu 15 saniye kullanıcılara istediklerini kayda alabilmek için daha fazla esneklik sağlıyor. Zira Instagram’daki videolar Vine’ın aksine sadece bir kere oynatılıyor. Bu açıdan iki uygulamanın video çekim süresindeki 9 saniyelik farkın Instagram’a avantaj sağlama potansiyeli bulunuyor.
Vine vs Instagram

Video Oluşturma ve Düzenleme

Bilindiği gibi Vine’ın çekim menüsü kafanızı karıştıracak öğeler barındırmıyor. Benzer bir şekilde Instagram da kullanımı kolay ve hatta Vine’dan daha işlevsel bir çekim menüsüne sahip. Sadece kamera ikonuna basarak çekimi durdurup devam ettirebiliyor, aynı zamanda istemediğiniz sahneleri çıkarabiliyorsunuz. Bu durumda Vine’ın daha hızlı olduğunu söylemek mümkün.
Her ikisinde de ön kamera desteği bulunurken, Instagram alameti farikası filtreleriyle öne çıkıyor. Kullanıcılara videolarında kullanabilecekleri 13 farklı filtre sunan Instagram, “Cinema” adını verdiği görüntü sabitleyici özelliğiyle iddiasını ortaya koyuyor. Bilindiği gibi video çekimini kolaylaştıran ve kullanıcıların daha iyi sonuç almasını sağlayan bu teknoloji Vine’da mevcut değil.
Bununla birlikte Instagram kötü ışık koşullarında kullanıcıya ayar yapma imkanı sunarken çektiğiniz videoları silebilme özelliği uygulamanın Vine’dan farklı olan özellikleri arasında yer alıyor. Ayrıca Instagram’da kullanıcılar kapak görselini video içinden bir sahne ile hazırlayabiliyorlar.
Instagram vs Vine

Paylaşma

Vine kullanıcılara video çekiminden paylaşım seçeneklerine kadar kolay ve hızlı bir arayüz sunuyor. Video kaydederken olduğu gibi paylaşım menüsünde de metin yazabileceğiniz bir bölüm, konum ekleme ve Vine’ın yanı sıra Facebook ve Twitter seçenekleri yer alıyor. Dolayısıyla Vine’da çektiğiniz videoları direkt olarak paylaşma konusunda iki sosyal ağ ile sınırlı kalıyorsunuz.
Diğer yandan Instagram ise kullanıcılara 13 filtresinin getireceği sanatsal dokunuşları daha farklı alanlarda paylaşabilme şansı veriyor. Instagram hesabınıza ek olarak çektiğiniz videoları Facebook, Twitter, Tumblr, Foursquare ve e-posta yoluyla arkadaşlarınızla veya takipçilerinizle paylaşabiliyorsunuz.
Instagram vs Vine


Akış ve Video Keşfetme

Her iki uygulamada da haber akışı menülerinin birbirine benzer olduğunu görüyoruz. Vine’da paylaşımlar otomatik olarak başlatılıyor ve siz ekrandan çıkmadığınız takdirde dönmeye devam ediyor. İzlediğiniz videoları aynı ekrandan beğenebiliyor ya da yorum yazabiliyorsunuz.
Instagram’da ise videolar fotoğraflarla birlikte aynı haber akışı içinde gösteriliyor. Bu açıdan Instagram’da fotoğraf ve videoların birbirine karıştığı bir haber akışının bulunduğunu söyleyebiliriz. Videoları fotoğraflardan ayıran tek ibare sağ üst tarafta yer alan oynatma ikonu oluyor. Vine’ın aksine Instagram’da videolar otomatik olarak sadece bir kez oynatılıyor.
Yeni video keşfetme konusunda ise Vine fazla yoruma yer bırakmayan özelliklere sahip. Zira video keşfetme bölümünde “Editörün Seçtikleri”, popüler videolar ve hashtag’lerle desteklenen “Trending” sekmeleri istediğinizi bulmanızda önünüze yeterince seçenek koyuyor. Arama bölümüyle ister kişi ister etiketleri kullanarak farklı videolara ulaşmanız bir hayli basit. Buna karşın Instagram’da “Explore” seçeneği Vine’daki çeşitlilikten uzak. Videoları sadece bu bölümde karşınıza çıkan ızgara tabanlı akış ya da hashtag’ler ile arama yaparak bulabiliyorsunuz.
Instagram vs Vine

Sonuç

Facebook geçtiğimiz günlerde açıkladığı hashtag özelliği ile birlikte Instagram’a video özelliği getirerek Twitter’ın yoluna taş koymaya devam ediyor. Zira Instagram video yetenekleri bakımından bazı eksikler barındırsa da Vine ile rekabet etmede zorlanacak gibi görünmüyor. Hatta 130 milyon kullanıcısı bulunan uygulamanın kendini özel kılan filtreleri, 15 saniyelik esnek video çekim süresi, Camera özelliği, kapak fotoğrafı seçme ve farklı sosyal ağlarda paylaşım seçenekleriyle Vine’ın hızlı yükselişini engelleme potansiyeline sahip olduğunu söylemek bile mümkün.
Vine ise video odaklı olması, GIF’lerden esinlenilen yapısı ve basitliğiyle elindeki bazı avantajları kullanabilecek kapasitede bir proje. Henüz birkaç hafta önce Android’e açılan uygulama video tutkunları için önceliğini koruyacaktır. Bu açıdan her iki uygulamanın önümüzdeki günlerde gireceği yeni özellik yarışına hazır olmak gerekiyor.
Instagram vs Vine

iPhone 5S çift led flash'mı Olacak.............!!!!!!!

Apple‘ın sonbahar aylarında tanıtması beklenen iPhone 5S’in arka kapak ve iç donanım görüntüleri sızdırıldı. MacRumors sitesinden yayınlanan görüntülere göre iPhone 5S olduğu iddia edilen akıllı telefonda tasarım değişikliği bulunmazken, yeni eklenen çift LED Flaş dikkat çekiyor.
iPhone 5S hakkında geçmişte çıkan bazı söylentiler, Apple’ın farklı bir tasarım sunmama ihtimali üzerine yoğunlaşıyordu. Bu nedenle fotoğraftaki iPhone 5 ile aynı tasarıma sahip akıllı telefonun iPhone 5S olması mümkün. Zira arka kapak görüntüsünde yer alan iPhone modelinde yeni LED flaş haricinde herhangi bir tasarım değişikliği bulunmuyor.
iPhone 5S
Bilindiği gibi Apple, iPhone 4′ün ardından piyasaya sürdüğü iPhone 4S modelinde herhangi bir tasarım değişikliği yapmamış, sadece donanımsal geliştirmelerle yetinmişti. Bu geleneği bu kez de bozmayacağı tahmin edilen Cupertino merkezli şirket görünüşe göre iPhone 5S’te de bazı donanım özelliklerinde iyileştirmeler yapacak.
Sızdırılan görüntülerde çift LED flaş ile birlikte söz konusu akıllı telefonda 5.92Wh ibareye sahip bir bataryanın kullanıldığı dikkati çekiyor. Apple’ın iPhone 5′te 5.45Wh güce sahip batarya tercihinde bulunduğu göz önüne alındığında, şirketin yeni modelinde daha çok enerji tüketen donanımlara yer vermek ya da aktif kullanım süresini uzatmak hedefinde olduğu düşünülebilir.
Fotoğrafların iPhone 5S’e ait olup olmadığıyla ilgili net bir ifadede bulunmak güç. Ancak yeni modelinde daha yüksek çözünürlüklü bir kameraya yer verme planı bulunan Apple’ın düşük ışıklı ortamlarda daha iyi performans alabilmek için çift LED flaş tercihinde bulunması mantıksız görünmüyor.

19 Haziran 2013 Çarşamba

Facebook Tıklanabilir Etiket # Hashtag Özelliğini Duyurdu..!!!


Sosyal medyanın en popüler öğelerinden biri olan hashtag kullanımının Facebook‘ta bugüne kadar yer almaması kullanıcıların sorguladığı konuların başında geliyordu. Twitter‘ın yanı sıra Tumblr, Instagram ve Pinterest gibi bazı diğer sosyal ağlarda da kullanılan hashtag sistemi sonunda Facebook’taki yerini alıyor.
Yeni hashtag sistemini resmi sitesi üzerinden duyuran Facebook, üyelerin metin, fotoğraf ya da video paylaşımlarında bundan böyle hashtag’leri kullanabileceklerini açıkladı.
FB Hashtag
Bilindiği gibi hashtag’ler özellikle büyük organizasyon ve toplumsal olaylarda kullanıcılara düşüncelerini daha geniş kitlelere ulaştırma konusunda önemli bir kolaylık sağlıyor. Facebook ise yeni hashtag sistemiyle çoktan 1 milyarın üzerine çıkan kullanıcı sayısını artırmak ve pazarlama şirketlerine daha geniş reklam seçenekleri sunmayı hedefliyor.
Kullanıcılar artık Facebook üzerinde “#” işareti hashtag araması gerçekleştirebilecek, söz konusu etiketler üzerinden etkinlikleri, olayları ya da herhangi bir kampanya hakkında diğer üyelerin yazdıkları yorumları görebilecek. Bununla birlikte arkadaşlarınız ya da beğendiğiniz Facebook sayfalarının yaptığı paylaşımlardaki etiketlere tıklayabilecek, Instagram gibi diğer sosyal ağlarda kullanılan hashtag’lere de yine aynı şekilde ulaşılabilecek.
FB Hashtags
Facebook yeni hashtag sisteminin tüm yönlerini henüz kamuoyuyla paylaşmazken, etiketlerin, detayları ilerleyen günlerde ortaya çıkarılacak bir dizi özelliğin ilk adımı olduğu ifade ediyor. Sosyal ağların birbirinden özellik alma yoluna daha önce birçok kez başvurduğuna şahit olmuştuk. Hal böyle olunca da akıllara ilk olarak Twitter’daki trending topic bölümüne benzer bir özelliğin Facebook’ta yer alıp almayacağı sorusu geliyor.
Şimdilik sınırlı bir kullanıcı grubuna sunulan hashtag özelliği zaman içinde beraberindeki yeni özelliklerle birlikte sosyal ağın tüm üyelerinin hizmetinde olacak.

İOS ve Microsoft Office Bakalım Neler Olacak.....Office 365′in iPhone Versiyonu Yayında


Microsoft sonunda Office’in iPhone uygulamasını ücretsiz olarak kullanıcılara sundu. Microsoft Office’in Windows Phone 8′den sonra iOS ve Android telefonlar için uygulamalarının çıkacağı söylentileri geçen seneden beri kulaktan kulağa dolaşıyordu. Uzun süredir beklenen Office iPhone uygulaması bugün itibariyle AppStore’daki yerini aldı.
Uygulamayı indirmek ücretsiz ama kullanabilmek için aktif bir Office 365 üyeliğinizin olması gerekiyor. Office 365 üyeliğinin her yıl için en az 100 $’dan başladığını hatırlatalım. Office 365 üyesi olduktan sonra Office iPhone uygulamanızla daha önce Microsoft Word, Excel ve Powerpoint’te kaydettiğiniz her dosyaya erişebilir, görüntüleyebilir ve üzerinde değişiklikler yapabilirsiniz.
Uygulamada belgeler aynı orijinalleri gibi görüntülenebilecek. Ayrıca uygulama tablolar, animasyonlar, SmartArt grafikleri ve şekiller gibi zengin medya öğelerini de destekliyor. Belge üzerinde bir değişiklik yapıldığında ya da yorum yazıldığında format ve içerik değişmeden aynı kalıyor.
office
Uygulama kullanıcıların dosyalarını ‘bulut’ üzerinden çekiyor. Diğer bir deyişle SkyDrive, SkyDrive Pro ve SharePoint’te depolanan Office belgelerine böylelikle iPhone‘dan erişilebiliyor. Uygulamanın diğer bir güzel özelliği ise e-postaya ekli Office belgelerini iOS kullanıcıları başka bir uygulamaya gerek kalmadan direkt Office iPhone uygulaması üzerinden açabilmeleri ve üzerinde düzeltmeler yapabilmeleri. Uygulamayı kullanabilmek için sürekli internete bağlı olmak gerekmiyor. Çevrimdışıyken de belgeler görüntülenip üzerinde çalışılabiliyor. İnternete bağlanıldığı anda da yapılan değişiklikler uygulama tarafından otomatik olarak kaydediliyor.
AppStore’dan indirilebilen Office iPhone uygulaması iPhone 4, 4S ve 5 ile iPod Touch 5.nesil ile uyumlu. Uygulamanın çalışabilmesi için iOS 6.1 ve üstüne sahip olmak gerekiyor. Uzun zamandır eksikliği hissedilen bir boşluğu dolduran Office iPhone uygulaması ile Microsoft takdirleri kazansa da Office 365 üyeliği zorunluluğu kullanıcıların biraz canını sıkacak gibi gözüküyor.

VINE Uygulamasının Başarısını İnstagram Kıskanmış Olmalı ki; İnstagram'a Video Özelliği Gelebilir...!!

Vine‘ın ortaya çıkışı ve artan popülaritesi ile zor günler geçiren instagram, atağa kalkmaya hazırlanıyor. Facebook’un 20 Haziran Salı günü sürpriz bir ürünü tanıtacağı haberini duyurmuştuk. Facebook her ne kadar ser verip sır vermese de Facebook’a yakın bir kaynaktan alınan bilgiye göre bu büyük sürpriz Instagram’a video özelliği eklenmesi olabilir.
Kullanıcıların 6 saniyelik videolar çekip paylaşmasını sağlayan Twitter uygulaması Vine, günlük paylaşımda Instagram’ı sollamıştı. Instagram’ın buna sessiz kalmayacağını düşünüyorduk ki ortaya çıkan dedikodular da bunu gösteriyor. Techcrunch‘taki habere göre 20 Haziran’daki Facebook basın toplantısı öncesi, yakın bir kaynaktan sızan bilgiye göre popüler fotoğraf paylaşım uygulaması Instagram’a video çekme ve paylaşma özelliği geliyor. Tabii ki sevdiğimiz filtreler de videoları renklendirmek için iş başında.
instagram
Instagram’a video özelliği ekleneceği aslında daha öncelerde de gündemi meşgul eden bir konuydu. Hatta Instagram’ın kendi içinde bu özelliği test ettiği söylentileri çıkmıştı. Ancak ne zaman çıkacağı, ayrı bir uygulama mı olacağı yoksa Instagram’a bir güncelleme ile mi entegre edileceği kesin değildi. Videoların 5 ile 10 saniye uzunlukta olabileceği de üstünde durulan diğer bir olasılıktı.
Twitter-Instagram entegrasyonun sona ermesiyle Twitter üzerinden paylaşılan Instagram fotoğrafları büyük ölçüde azaldı. Vine çılgınlığı da işin içine girince hem Instagram, hem de Facebook popülaritesini kaybetmeye başladı. Şu an henüz dedikodu seviyesinde de olsa ve Facebook açıklama yapmaktan kaçınsa da Instagram’a video özelliğinin eklenmesi olası bir adım gibi duruyor. Ayrıca video içeriğin marka ve reklam verenler için cazip bir yöntem olduğu düşünülürse, Instagram videolarına reklam eklenmesi ve böylelikle piyasaya muhteşem bir dönüş gerçekleştirmesi düşüncesi “Neden olmasın ki?” dedirtiyor.
Instagram’a video çekme ve paylaşma özelliğinin gelmesi henüz söylenti olsa da piyasayı heyecanlandırmaya yetti. Eğer söylentiler doğru çıkarsa Facebook-Instagram ile Twitter-Vine rekabet savaşlarında ilginç günler göreceğiz demektir. Facebook’un sürprizini öğrenmek içinse 20 Haziran’ı beklemekten başka bir çare yok.

İOS 7 Android Kopyası mı ???? Yeni Bir Telif Hakkı Mahkemesi Yolda mı ??

Apple‘ın yeni iOS sürümünde köklü bir değişiklik yapacağı ve yeni tasarımın Android ve Windows Phone’tan ilham alacağı WWDC öncesi şirkete yakın kaynaklar tarafından sıkça dile getirilmişti. Geçmişte tasarımda taklitçilik konusunda sıkça eleştiriye maruz kalan Apple, sektör profesyonellerine bakılırsa baştan aşağıya yenilediği iOS 7 ile de sınıfı geçemedi.
Designers Complaining adlı blogun profesyonel tasarımcıların iOS 7′nin yeni tasarımıyla ilgili düşüncelerini bir araya getirdiği sayfadaki tweetler, Apple’ın henüz final sürümü yayınlanmayan işletim sisteminin yarattığı hayal kırıklığını gözler önüne seriyor. Bu kez Jony Ive’ın başkanlığında geliştirilen yeni sürüm özellikle Android’e benzerliği nedeniyle eleştiriliyor.
Diğer yandan Business Insider‘ın iOS 7 ile Android arasındaki benzerlikleri sıraladığı haber, profesyonel tasarımcıları yaptıkları eleştirilerde haklı çıkarıyor.
Kilit Ekranı
Aslında iOS’un kilit ekranı her zaman özel olmuştur. “Slide to Unlock” ibaresi ve dokunmatik bir telefonun sadece sağa kaydırma hareketiyle kilitten çıkarılması iPhone’un kullanıcılarla tanıştığı ilk dönemlerde oldukça yenilikçi, aynı zamanda havalı bir özellik olarak görünüyordu. iOS 7′deki yeni kilit ekranı ise Android’in yeni sürümlerindeki sade tasarımı neredeyse birebir yansıtıyor.
Kilit Ekranı

Çoklu Görev Ekranı
Apple’ın iOS 7′de değiştirdiği alanlardan bir diğeri çoklu görev ekranı oldu. Apple’ın yeni çoklu görev ekranı Android’in kart tabanlı yapısına oldukça benziyor. Apple’ın kullanıcı deneyimini geliştireceğini öne sürdüğü çoklu görev sistemi aynı zamanda pil tüketimini de düşürüyor.
iOS 7 vs Android

Kontrol Merkezi
Android’in ekranın üst kısmından aşağıya doğru yaptığınız kaydırma hareketiyle ortaya çıkan ayarlara hızlı erişim ekranı, aynı şekilde belirmese de artık iOS 7′de de var olacak. Jailbreak işlemi yapan Apple kullanıcılarının en çok tercih ettiği bu özellik Android’de olduğu gibi parlaklık, Wi-Fi, bluetooth, uçak modu gibi ayarların yapılabilmesine olanak sağlayacak.
iOS 7 vs Android

Müzik
Apple iOS 7 ile birlikte yerleşik uygulamaların tamamında arayüz değişikliği gerçekleştirdi. Bu anlamda Müzik uygulamasında da özellikle renk şemasında ve arayüzde yaptığı değişiklikler Google’ın Android için geliştirdiği müzik uygulaması ile büyük benzerlikler taşıyor.
iOS 7 vs Android

Bildirimler
Apple’ın iOS 7′de sunduğu değişikliklerden biri de kilit ekranındaki bildirimleri daha etkili hale getirmek oldu. Today, All ve Missed olmak üzere üç sekmede görüntülenen yeni bildirim ekranı Android’de kilit ekranına yerleştirebildiğiniz bildirim aracının daha gelişmiş versiyonu olarak karşımıza çıkıyor.
iOS 7 vs Android

Takvim
Bilindiği gibi Google bir süredir hem Android’deki Takvim hem de Gmail uygulamasında beyaz zemin üzerine pastel renk yerleşimini kullanıyor. iOS 7′nin değişen Takvim uygulaması düzenleme ve yapı itibarıyla farklılık gösterse de bu yönleri nedeniyle Android’e olan benzerliğini gizleyemiyor.
iOS 7 vs Android

Safari
Değişiklikler arasında Safari’nin yeni sekme düzeni de bulunuyor. Google Chrome’a benzer bir şekilde üç boyutlu bir görünüm kazanan sekme bölümünde geçişler havalı duruyor. iOS 7′de arama çubuğunu da kaldıran Apple, işletim sistemine Google Chrome’ın hem arama hem de URL özelliğine sahip adres çubuğu tarzını benimsemiş.
iOS 7 vs Android

iOS 7 ve iPad Nasıl Olacak?


Apple büyük bir değişimle sunacağı yeni işletim sistemi iOS 7‘yi geçtiğimiz günlerde düzenlenen WWDC 2013 etkinliğinde tanıtmış, ancak yeni sürümün iPad‘e yansımaları hakkında herhangi bir bilgi paylaşmamıştı. Peki tanıtım ile birlikte iPhone için olan beta sürümünü geliştiricilere sunulan iOS 7′nin iPad versiyonu nasıl olacak?
Sonny Dickson adlı bir Twitter kullanıcısı, Xcode geliştirici platformunda yer alan simülatör üzerinde iOS 7′yi çalıştırarak yeni sürümün iPad versiyonunun nasıl bir görünüme sahip olacağını ortaya çıkardı. Dickson’ın yayınladığı ekran görüntüleri iOS 7′nin iPad’de nasıl görüneceğiyle ilgili bilgi sahibi olabilmek mümkün.
iOS 7 iPad
Ekran görüntülerine göre Apple’ın tamamen yenilediği Rehber, Safari, Game Center ve Bildirim Merkezi gibi gömülü uygulamalarının uğradığı değişimler iPad formuna uygun olarak karşımıza çıkacak. Örneğin; Apple’ın iOS 7 ile birlikte işletim sisteminde ilk kez yer verdiği Kontrol Merkezi, iPhone’dakinin aksine daha yatay bir yerleşim ile iPad’de hayat bulacak.
Ancak similatör ile çalıştırılan iPad versiyonunun final sürümüyle birlikte çıkacak sürümün bütün özelliklerini taşımadığını da belirtmek gerekiyor. Zira 9to5Mac’te yayınlanan ekran görüntülerinden de anlaşılacağı gibi sürümün iPhone’a özel olması nedeniyle Flashlight (el feneri) gibi iPad’de yer almayacak bazı özellikleri barındırıyor.
iOS 7′nin tanıtımı öncesi ortaya atılan iddialar, ilk kez yazılım ekibinin başına geçen ve daha önce bu alanda tecrübesi bulunmayan Jony Ive’ın tamamen yenilenen sürümü WWDC etkinliğine yetiştirmek konusunda bazı sıkıntılar çektiği, hatta ek mühendis desteğine ihtiyaç duyduğu ifade edilmişti. Nitekim bu durum tanıtımda henüz tamamen hazır olmayan iOS 7′nin iPad versiyonundan hiç bahsedilmemesini açıklıyor.
iOS 7 iPad