8 Ekim 2013 Salı

Apple Touch ID: Ne Kadar Gerekli ??

Apple, 10 Eylül’de yeni iPhone 5s akıllı telefonunu duyurmasının ardından arkasında tartışılacak çok şey bıraktı. Yeni telefon, iPhone 5’e layık bir güncelleme olacak mıydı? Peki ya en merak edilen yenilik Touch ID ne anlama geliyordu? Gerçekten de bu özellik çok gerekli mi?

İçinde “yepyeni” 8 megapiksel iSight kamera ve 64-bit A7 yonga gibi donanımlar bulunduran özellikler listesi, acaba hissedarların yenilik hasretini gidermeye yetecek miydi? Ayrıca, önceleri adını sıkça duyduğumuz Apple TV ya da iWatch gibi ürünlere ne oldu? Oysa o gün dünya medyasının çoğunun odak noktasında özellikle tek bir özellik vardı: Yeni iPhone parmak izi algılayıcısı olan Touch ID.

Bu yeni teknolojinin duyurulması aslında büyük bir şok yaratmadı; esasen bloglarda ve söylenti sayfalarında, parmak iziyle kimlik doğrulamasının sonunda kendini bir iDevice üzerinde göstereceğine dair ta 2009’a kadar uzanan makaleler ve yazışmalar bulmak mümkün. O sene Apple tarafından sunulan bir patent uygulaması, US Patent & Trademark Office tarafından yayımlanmıştı. Bu patent, gelişkin bir gömülü biyometrik kimlik doğrulama güvenlik sistemine işaret ediyordu. Fikre göre gelecekteki tüm Apple donanımları (iPhone’dan MacBook’a kadar, Kaliforniyalı tasarım stüdyosundan çıkacak her cihaz) kimlik belirleme bilgisi tanımlayabilecek ve aygıttaki bir kütüphanede saklanan bilgi ile karşılaştırabilecek.


 

Medyanın o zaman vardığı sonuç, Apple’ın hâlâ çeşitli biyometrik kimlik doğrulama teknolojileri üzerinde kafa yorduğuydu. Kullanıcının derisinin (hatta derisinin altındaki) özelliklerini algılayabilecek bir parmak izi tarayıcısından bahsedildi. Söylentilerde ayrıca iPhone kullanıcıları için olası bir ses tanıma teknolojisi, kulak kanalı işitsel teknolojisi, yüz tanıma ve tabi ki parmak izi teknolojisi üzerinde duruldu. Hızlı bir şekilde geçen seneye ilerlediğimizde, dünya dört gözle iPhone 5’in çıkışını beklerken, söylentiler gene kabaca cihaz güvenliği için Apple’ın parmak izi tarayıcısıyla kullanıcılarının karşısına çıkacağı yönündeydi. Hatta bu adımın, Apple’ın iPhone’u dijital bir cüzdana çevirme amacındaki ilk büyük adımı olacağı da iddia edildi.

Spekülasyonu destekleyen gelişmelerden biri de, Apple’ın hisse başına 8 dolardan (nakit olmak üzere toplamda yaklaşık 356 milyon dolar) AuthenTec güvenlik donanımları geliştiricisini satın alması oldu. Satın alma doğrulandığında, AuthenTec’in parmak izi teknolojisi, mobil cüzdan hizmetlerini diğer piyasalara göre çok daha hızlı benimseyen Japonya’da zaten bir süredir kullanımdaydı. Apple acaba AuthenTec’in uzmanlığını kullanarak iDevice ürünlerine devrimsel nitelikteki parmak izi doğrulamasını getirecek miydi? Apple’ın bu hamlesi kesinlikle öyle bir yönelimin işaretçisiydi.

Touch ID: Sonunda burada

Söz konusu spekülasyon bu yıl çok daha yoğunluk buldu. Dedikodu sayfalarındaki bilgilere her gün bir yenisi eklendi. Apple’ın beni şaşırtacağı beklentisi en başından beri çoğunluk tarafından ihtimal dışı olarak görülüyordu. Özellikle de iPhone 5s ‘home’ düğmesinin yüksek çözünürlüklü fotoğrafları sızdırıldıktan sonra söylentiler ayyuka çıktı. İlginç bir ince daire ile çevrili düz home düğmesi bunu kanıtlıyordu.

Home düğmesinin estetik değişimi, tümleşik gelen yeni Touch ID özelliğine paralel olarak tasarlanmış ve kapasitif dokunuş sensoru, bir lazer kesimli safir kristal ile tamamlanmış. Apple’a göre Touch ID sayesinde tek bir parmak dokunuşuyla cihazınızı basit, hızlı ve güvenli olarak kullanıma açabiliyorsunuz. Süreç kabaca şöyle işliyor; parmak izinizin yüksek çözünürlüklü resmi alınıyor, her açıdan isabetli bir okuma gerçekleştiriliyor ve karmaşık bir analizden geçiriliyor. Açıklamalara göre parmak izinizi kaydetmek son derece basit olmakla beraber, bu bilgi iCloud veya diğer Apple sunucularında asla saklanmıyor. Aksine, telefondaki A7 yongası üzerinde,‘Secure Enclave’ isimli güvenli bir bölümde şifrelenmiş olarak tutuluyor. Yani parmak izinizin çalınması veya diğer kötü emeller uğruna kullanılmasından endişe etmenize gerek kalmıyor.  

Uzun soluklu söylentide de iddia edildiği gibi, yeni parmak izi sensoru sadece telefon kilidi açmak için kullanmıyor, aynı zamanda finansal bir gaye de taşıyor. Bu yöntemle iTunes’tan müzik, App Store’dan uygulamalar ve iBook Store’dan da e-kitaplar satın alabileceksiniz. Hayır, bu teknolojiyi internet bankacılığı ve diğer internet alışverişleri için kullanamayacaksınız. Bunun nedeni, teknolojinin henüz yaygınlaşmamış olması.

 

Muhtemelen günümüzde en yaygın kullanılan biyometrik doğrulama teknolojisi olarak parmak izi ile kimlik doğrulama yönteminin parlak bir geleceği bulunuyor. Örneğin Dell, Toshiba ve Lenovo gibi firmalar bu teknolojiyi uzun süredir çeşitli biçimlerde dizüstü bilgisayarlarında kullanıyorlar fakat bu yöntemler esasen geleneksel oturum açma metoduna bir alternatif oluşturmaktan çok öteye gidemedi.

 Touch ID nasıl bir gelecek vadediyor?

2012’deki bir patent kaydı aksine işaret ettiyse de, iPhone 5s’nin parmak izi tarayıcısına NFC (Yakın Saha İletişimi) temassız ödeme teknolojisi eşlik etmedi. NFC’yi çekici yapan, bir telefona cüzdan niteliği kazandırabilmesi ve sadece yazar kasadaki bir sensora yakın tutularak ödeme yapılabilmesi. Bu teknoloji şu ana kadar Batı Avrupa ve Güneydoğu Asya dışındaki bölgelerde pek yaygınlık görmedi. Zaten Apple, yeterince olgunlaşmamış teknolojileri benimseyen bir politika da gütmüyor.

Tabi o NFC teknolojisinin iPhone 5s’nin özellikler listesinde yer almaması, daha sonra yer almayacağı anlamına gelmiyor. Temassız ödemenin, imza veya PIN girişi gibi yöntemlere nazaran sunduğu kolaylıkların oluşturduğu çekim kuvvetini görmezden gelmek saçma olur. Telefonu kullanan kişinin söz konusu telefonun gerçek sahibi olduğunu doğrulama çaresizliği açısından Cupertino’daki tasarımcılar, sahtekârlık riskiyle ilgili olarak pek çok NFCmuhalifiyle aynı endişeleri paylaşmıyor olabilirler.

Henüz sadece görece ufak alışverişlerde kullanılabilen bu teknolojiyi bir parmak izi sensoru ile birleştirmek, bahsi geçen problemi ortadan kaldırabilir ve alışverişin gerçekten cihazın sahibi tarafından yapıldığını doğrulayabilir. Apple’ın, Touch ID için gelecekte benimseyeceği her uygulamayı bilemeyiz fakat tüm olasılıklar içinde, dijital cüzdan seçeneğinin gerçekleşme ihtimali son derece yüksek gibi gözüküyor.

Hiç yorum yok: